Allah katında mükâfatlandırılacak davranışların sınırı yoktur. Sevap, davranışlarımızın Allah nezdinde hüsnükabul görmesi olduğuna göre, esasında davranışı sevaba dönüştüren onun niceliği değil, niteliğidir. Ameli sevaba çeviren şey öncelikle niyettir. [O HALDE BİR NİTELİĞİ BAŞKA BİR NİTELİĞE (davranışa) DÖNÜŞTÜRENDİR NİYET! AYNI ZAMANDA NİTELİĞİ (bir davranışı) BELİRLEYENDİR.] Söz konusu niyet ise, Allah’ın sevgisini ve rızasını elde etmek dışında hiçbir amaç gözetmemektir. [HAYR (iyilik) ALLAH’tandır. İYİLİK ALLAH’IN RIZASINI ARAMADADIR] Bu bakımdan diyebiliriz ki, hiçbir iyilik küçük görülmemelidir. Basit gibi görünmekle beraber geçmiş günahların silinmesine vesile olan nice davranış vardır. Bazen susuzluktan dili sarkmış ve ölmek üzere olan bir köpeğe iki yudum hayat suyu temin etmek (MERHAMET İYİLİKTİR) (Buhârî, Bed’ü’l-halk, 17), bazen gelip geçene rahatsızlık veren yoldaki bir taşı, çerçöpü alıp kenara koyuvermek (Buhârî, Ezân, 32), ebedî mutluluğun kapılarını açmaya vesiledir. Bazen tatlı bir söz, cehennem ateşini söndürebilir (Müslim, Zekât, 68), (İYİLİK DÖNÜŞTÜRÜR) bir güler yüz, sevap hanesine artı olarak kaydedilebilir. Bu bakımdan Allah Resûlü’nün “Hiçbir iyiliği küçümseme” (Müslim, Birr, 144) şeklindeki öğüdü anlamlıdır.
.
(Yukarıda yer alan metin “Ezan Pro” uygulamasının “Bilgi” başlıklı köşesinden alındı. Büyük harfli kısımlar bu yazıya istinaden, yazıdan esinlenerek konuldu).
Yorum bırakın